Yoğun güneş ışınlarının dışında, denizin tuzlu oluşu ve havuz suyunun klorlu oluşunun vücudumuz da yaptığı izlere bir de mevsim geçişlerinde oluşan hava değişimleri eklendiğinde cildin savunması son derece yavaşlar. Kozmetik ürünleri seçerken mevsimsel şartlara dikkat edilmeli!

Kozmetik ürünleri seçerken:
Haziran, temmuz ve ağustos ayları gibi en yüksek sıcaklıkların ve güneşin kurutan etkilerine karşılık olarak vücut derisi bir savunma oluşturur ve aşırı terler. Bu olay ise deride yağ oluşumunun süratlenmesine sebep verir. Fakat cilt temizliği doğru biçimde yapılmaz, cilt iyi nemlendirilmez ve doğru olmayan kozmetik ürünler kullanılırsa deri gözenekleri kapanır ve yağ butonları oluşabilir. Bu sebeplerin önüne geçebilmek için profesyonel bir cilt temizliği gerekir. Tertipli şekilde yapılacak cilt temizliği ve bakımı, derinin nem dengesinin korunmasına yardımcı olacaktır.
Profesyonel cilt bakımlarının beraberinde kesinlikle cildin gündelik temizliği yapılmalı ve cilt nemlendirilmelidir. Yapılacak bu yöntemler, cildin mevsim geçişlerinden negatif yönde etkilenmesini engelleyecektir. Bununla birlikte yaz mevsiminde kullanılan nemlendirici kremlerin ve cilt temizleyicilerinin kış mevsiminde kullanılan ürünlerle muhakkak aynı olmaması gerektiği aklımızdan çıkmamalıdır. Bu sebeple kozmetik ürün alışverişlerinde cilt yapısı ve mevsim durumları mutlak olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca bu ürünlerin dermatolojik testlere tabi tutulmuş olmasına da önem verilmelidir.
Nemlendirici ürünler tercih edilmeli
Mevsim geçişleri esnasında en sık rastlanan cilt sorunlarından bir diğeri ise sıcak-soğuk değişikliği sebebiyle ciltte ortaya çıkan çatlaklardır. Bu cilt çatlakları genellikle yüz civarında, burun kenarlarında yanak bölgesinde ve ellerde oluşur.
Bu sorunlardan korunabilmek için duş esnasında aşırı sıcak su kullanmamaya, bununla birlikte ise cildi muhakkak nemlendirmeye itina gösterilmelidir. Banyo süresi 5-10 dakikayı aşmamalıdır. Cildi olumsuz şekilde etkileyebilecek esans ve alkol içerikli sabunları da kullanmamalıyız.
Kozmetik ürünler seçerken mevsimsel dikkat edin
Haziran, temmuz ve ağustos ayları gibi en yüksek sıcaklıkların ve güneşin kurutan etkilerine karşılık olarak vücut derisi bir savunma oluşturur ve aşırı terler. Bu olay ise deride yağ oluşumunun süratlenmesine sebep verir. Fakat cilt temizliği doğru biçimde yapılmaz, cilt iyi nemlendirilmez ve doğru olmayan kozmetik ürünler kullanılırsa deri gözenekleri kapanır ve yağ butonları oluşabilir.
Bu sebeplerin önüne geçebilmek için profesyonel bir cilt temizliği gerekir. Tertipli şekilde yapılacak cilt temizliği ve bakımı, derinin nem dengesinin korunmasına yardımcı olacaktır. Profesyonel cilt bakımlarının beraberinde kesinlikle cildin gündelik temizliği yapılmalı ve cilt nemlendirilmelidir. Yapılacak bu yöntemler, cildin mevsim geçişlerinden negatif yönde etkilenmesini engelleyecektir.

Bununla birlikte yaz mevsiminde kullanılan nemlendirici kremlerin ve cilt temizleyicilerinin kış mevsiminde kullanılan ürünlerle muhakkak aynı olmaması gerektiği aklımızdan çıkmamalıdır. Bu sebeple kozmetik ürün alışverişlerinde cilt yapısı ve mevsim durumları mutlak olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca bu ürünlerin dermatolojik testlere tabi tutulmuş olmasına da önem verilmelidir.
Nemlendirici ürünler tercih edilmeli
Mevsim geçişleri esnasında en sık rastlanan cilt sorunlarından bir diğeri ise sıcak-soğuk değişikliği sebebiyle ciltte ortaya çıkan çatlaklardır. Bu cilt çatlakları genellikle yüz civarında, burun kenarlarında yanak bölgesinde ve ellerde oluşur.
Bu sorunlardan korunabilmek için duş esnasında aşırı sıcak su kullanmamaya, bununla birlikte ise cildi muhakkak nemlendirmeye itina gösterilmelidir. Banyo süresi 5-10 dakikayı aşmamalıdır. Cildi olumsuz şekilde etkileyebilecek esans ve alkol içerikli sabunları da kullanmamalıyız.
Makyajınızı temizlemeden uyumayın!
Göz makyajınızı temizlemeden yattığınızda ve kullanılan malzemelerinin kalitesiz olması da göz sağlığını bozup, kuru göz problemine zemin hazırlayabilir. Göz kuruluğunun önüne geçebilmek için rutin muayenelerin aksatılmaması gerektiğini belirten uzmanlar, kuru göz hastalığı hakkında bilgiler vermektedir. sizler için bu bilgileri sıraladık. Yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren kuru göz hastalığı, neredeyse toplumun yarısını etkilemektedir. Kuru göz tedavisinin gecikmesi ise gözde kalıcı hasara neden olabilir. Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu hastalığın görülme sıklığı ve şiddeti özellikle kadınlarda menopoz sonrası artış gösterir.
Göz kuruluğu görmeyi tehdit edebilir
Göz kuruluğu yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebilen ve tedavi edilmediğinde görmeyi de tehdit edebilen bir göz hastalığıdır. Belirtileri arasında gözde yanma, batma, kaşıntı, sulanma, kum varmış hissi, kızarıklık, gün içerisinde görmede dalgalanma ve gözde hissedilen yorgunluk bulunmaktadır. Birçok kişi bu şikayetleri yaşamakta ancak göz kuruluğu rahatsızlığı olduğunun farkında olmamaktadır.

Göz kuruluğu günlük hayatı olumsuz etkiler
Klima, kuru ve kirli hava gibi dış ortamla etkileşim halinde bulanan gözlerimizi belirli aralıklarla kırpma ihtiyacı hisseder ve günde ortalama 10 binin üzerinde göz kırpma hareketi gerçekleştirilir. Bu durum, gözde bir kuruluk olduğunda, konforsuzluk ve görme kalitesindeki bozulmanın her göz kırpmada hissedileceği anlamı taşımaktadır.
Sağlıklı günler dileriz 😊