Zeytin yaprağı ile tatlı krizlerinin önüne geçebileceğinizi biliyor muydunuz? Bazen öyle anlar olur ki, aniden tatlı bir şeyler yeme ihtiyacı duyarsınız ve tatlı yemeden rahat edemezsiniz. Bu durumu genelde tatlı krizleri olarak da algılayabiliriz. Peki bu tatlı krizlerinden kurtulmak için neler yapmamız gerekiyor. İşte bu noktada tatlı krizini kökten çözecek bir tarif ile tatlı isteğini 5-6 günde azaltabilirsiniz.

Bedenimiz enerji olarak kandaki şekeri kullanır. Kan şekeri, sadece basit karbonhidrat diye tabir ettiğimiz unlu yiyecekler, ekmek, şekerler, çikolata, meyve gibi tatlı veya unlu yiyecekleri yediğimizde oluşmaz. Hemen hemen tüm yiyeceklerin içinde mevcuttur. Yeri geldiğinde yiyeceklerin içerisindeki yağları bile sindirim sistemimiz şekere dönüştürebilir. Bu nedenle tokluk kan şekeri yani yemek yedikten sonra ölçülen kan şekerinde de yükselme olur. Kan şekerinin yükselmesi için mutlaka yukarıda saydığımız basit karbonhidratları almak zorunda değiliz.
Hatta aç kaldığımızda bedenimizdeki bir kısım yağları bile enerjiye dönüştürebilir. Fakat bu dönüşüm en kaliteli olandan başladığı için kısa açlık dönemlerinde önce yüzümüz ve gitmesini hiç istemediğimiz cilt altı yağlarından başlar. Bu nedenle aç kalarak yaptığımız diyetlerde önce yüzümüz çöker sonra cildimizde sarkma olur fakat bir türlü gitmesini istediğimiz göbek, kalça ve basen yağlarından kurtulamazsınız.
Basit karbonhidratları yiyecek olarak seçtiğimizde sindirim sistemimiz yavaş yavaş diğer yiyecekleri sindirmeyi azaltır ve sindirim sistemimiz tembelleşmeye başlar. Bir gün ekmeksiz doymamayı, midemiz dolu olduğu halde tatlı isteğini sindirim sistemimiz tembelleştiği için hissederiz. Bu durumdan kurtulmak için öncelikle basit karbonhidratları azaltmak ve sindirim sistemini güçlendirmek gerekir. Sindirim sisteminin tembelleşmesinin bir nedeni de bağırsak içinde yerleşmiş olan sindirime yardımcı bakterilerin (probiyotik ) zamanla tatlı ve hamur işinden beslenen zararlı bakterilere dönüşmesi de etkendir.

Zeytin yaprağı ile tatlı istediğinizi kökünden yok edin!
Zeytin yaprağı, çay olarak da tüketilebilir fakat bizim önerimiz, çay olarak satın aldığınız kurutulmuş zeytin yaprağını öğüterek toz haline getirmeniz. Zeytin yaprağının bir çok yararının yanında bakteri ve mantarlara karşı da öldürücü etkisinin olduğudur.
Bu etkisi ile bağırsaktaki zararlı bakterileri yok ederek, ev yoğurdu, peynir, turşu, sirke gibi gıdalarda bulunan doğal probiyotiklerin bağırsağa yerleşmesine olanak sağlar. Bu karışımı yazın saat 18-19, kışın da 16-17 gibi, ikindi kahvaltısında tüketmeye önem gösteriniz.
Yapılışı:
Kurutulmuş zeytin yaprağını toz haline gelinceye kadar öğütün veya hazır olanını alın. 1 kase yoğurt, 1 avuç içi kadar çiğ badem ceviz yada fındık içi (dilerseniz bir tanesi ya da hepsi toplam 1 avuç içi kadar, rendeleyerek de kullanabilirsiniz), 1 çubuk tarçın, yarım çay çay kaşığı öğütülmüş zeytin yaprağı.
Tümünü karıştırıp afiyetle yiyin. Akşam yemeğinde sadece acıkınca geç saatte çorba içmeye gayet edin. Bunu 5-6 gün sürdürün. Uyguladıktan sonra açlık hissinde azalma ve tatlıya karşı bir isteksizlik hissetmeye başlayacaksınız. 21 gün uygulayıp 1 hafta ara verebilirsiniz.
Zeytinyağının faydaları
Zeytinyağının sağlığa yararları üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Mevcut en kaliteli yağ olan sızma zeytinyağı, serbest radikal adı verilen moleküllerin neden olduğu hücresel hasarı önlemeye yardımcı olan antioksidanlar açısından zengindir.
Serbest radikaller, metabolizma ve diğer işlemler sırasında vücudun ürettiği maddelerdir. Antioksidanlar serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Çok fazla serbest radikal oluşursa, oksidatif strese neden olabilirler. Bu, hücre hasarına yol açabilir ve belirli kanser türleri de dahil olmak üzere birçok hastalığın gelişiminde rol oynayabilir.

Zeytinyağı ve kardiyovasküler sistem
Zeytinyağı, Akdeniz diyetindeki ana yağ kaynağıdır. Bu beslenme stilini tüketen kişiler, diğer beslenme stillerini izleyenlere kıyasla, kardiyovasküler hastalıklardan ölme olasılığının daha düşük olması da dahil olmak üzere daha yüksek bir yaşam beklentisine sahip olabiliyorlar.
Bir çalışmada, zeytinyağı veya fındık veya az yağlı bir diyetle Akdeniz diyeti tüketen insanlar arasındaki kardiyovasküler olayların sayısını karşılaştırılmıştır. Akdeniz diyetini, zeytinyağı veya kuruyemiş ile tüketen kişiler, düşük yağlı diyet uygulayanlara göre daha düşük kardiyovasküler hastalık görülme sıklığına sahiptirler.
Bu çalışmalar ışığında uzmanlar, kardiyovasküler hastalık ve iltihap riskini azaltmak için her gün yaklaşık 20 gram veya iki yemek kaşığı sızma zeytinyağı tüketilmesini önermektedir. Bir diğer çalışmanın sonuçları ise, sızma zeytinyağındaki antioksidanların kardiyovasküler hastalık, ateroskleroz, felç, beyin disfonksiyonu ve kanserden koruma sağlayabileceğini öne sürmüştür.
Sağlıklı günler dileriz 😊