Mikroenjeksiyon Herkes İçin Uygun Mudur?

0
604
Mikroenjeksiyon Herkes İçin Uygun Mudur?

Mikroenjeksiyonun klasik tüp bebek tedavisine göre daha yüksek döllenme oranlarına sahip olduğunun düşünülmesi ve tüp bebek başarısızlıklarından kaçınma arzusu, bu yöntemin çok yaygın olarak kullanılmasına yol açmıştır.

Mikroenjeksiyon, tüp bebek tedavisinde erkekten alınan tek bir spermin kıldan ince bir iğneyle yumurtaya enjekte edilerek döllenmenin sağlanması yöntemidir.

Ücretsiz alet, analiz, antikor içeren Ücretsiz stok fotoğraf Stok Fotoğraflar
Görsel 1: Mikroenjeksiyonun klasik tüp bebek tedavisine göre daha yüksek döllenme oranlarına sahip olduğunun düşünülmesi ve tüp bebek başarısızlıklarından kaçınma arzusu, bu yöntemin çok yaygın olarak kullanılmasına yol açmıştır.

Bu yöntem özellikle erkek kısırlığı vakalarında başarıyla kullanılması açısından son 30 yılda yardımcı üreme tekniklerindeki en önemli gelişmelerden biri olarak kabul edilmektedir, fakat mikroenjeksiyon son zamanlarda çok yaygın olarak ve hastalar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın kullanılmaya başlanmış ve gerçek amacından uzaklaşmıştır.

Mikroenjeksiyon ve Uygulama Alanları

Mikroenjeksiyonun uygulama alanları ve amaçları aslında şunlardır:

  • Şiddetli erkek kısırlığı vakaları; özellikle sperm fonksiyonunun bozulmuş olduğuna dair kanıtlar varsa ve bu durumun tüp bebek tedavisinde başarıyı olumsuz olarak etkileyeceği düşünülüyorsa (örneğin, sperm başını hedefleyen antikorların yol açtığı otoimmün kısırlık veya spermin ejakülasyon esnasında dışarıya değil idrar kesesine doğru boşalması)
  • Konvansiyonel tüp bebek tedavisinin sperm bozukluğuna bağlı olarak başarısız olduğu çiftler örneğin acrosome reaksiyonunun gerçekleşmemesi (sperm hücresinin yumurtayı dölleyebilmesi için gerekli olan bir reaksiyon)
  • Erkeğin üreme organlarından cerrahi yolla alınan spermlerin kullanılması
  • Tek taraftan kaynaklanan genetik problemlerin tespiti için preimplantasyon genetik tanı yapılacağı durumlarda döllenmeyi sağlayan sperm dışındaki diğer spermlerin DNA kirliliğine neden olmaması
  • Kemoterapi/radyoterapi görmeden ya da vasektomi geçirmeden önce spermi dondurularak saklanan ve sperm miktarı sınırlı olan hastalar veya dondurulan spermlerin canlı kalma oranının düşük olduğu bilinen durumlar

Mikroenjeksiyonun konvansiyonel tüp bebek tedavisine göre daha yüksek döllenme oranlarına sahip olduğunun düşünülmesi ve beklenmeyen tüp bebek başarısızlıklarından kaçınma arzusu, bu yöntemin çok yaygın olarak ve neredeyse her durumda kullanılmasına yol açmıştır.

Ücretsiz Mikroskobun Yakın çekim Stok Fotoğraflar
Görsel 2: Kısırlık sorunu yakın zamanda ortaya çıkan bir erkeğin, sperm analizinde bir veya birkaç değerin normalin altında olmasının, mikroenjeksiyona başvurulması için yeterli sebep olmadığı çok açıktır.

Doktor açısından tedavi sonrası bir erkeğe sperminin “işe yaramadığını” söylemek zorunda kalmayı arzu etmemek anlaşılabilir bir durumdur. Ancak artık mikroenjeksiyonun sırf bu korku nedeniyle, hastalar arasında ayırım yapılmaksızın her durumda kullanılması kabul edilir bir durum olmaktan çıkmaktadır. Konunun uzmanları mikroenjeksiyonun sadece şiddetli erkek kısırlığında ve daha önce döllenme kaynaklı başarısız denemeler olması durumunda kullanılmasını teşvik eden raporlar yazmaktadırlar. Kısırlık sorunu yakın zamanda ortaya çıkan bir erkeğin, sperm analizinde bir veya birkaç değerin normalin altında olmasının, mikroenjeksiyona başvurulması için yeterli sebep olmadığı çok açıktır.

Spermin Hazırlanışı ve Seçilmesi

Doğal üremede, spermler kadının üreme yollarından geçerken sperm seçiminin yapıldığı ve dölleme kabiliyetinin, sonuçta yumurtayı dölleyen sperm tarafından regüle edildiği bilinmektedir.

Ücretsiz çizim, dölleme, kavramsal içeren Ücretsiz stok fotoğraf Stok Fotoğraflar
Görsel 3: Hasarlı DNA taşıma riski daha yüksek olan ölü spermlerin ayrılması açısından ICSI’de sperm seçimi de önemlidir.

Hem IVF hem ICSI için spermin doğru bir şekilde hazırlanması çok önemlidir. Bunun için tamamiyle olgunlaşmış, fonksiyonel potansiyeli en yüksek ve DNA hasarı en düşük olan sperm hücrelerinin seçilmesi ve seçilen spermlerin oksidasyona karşı korunmasını içeren bir tekniğin kullanılması gerekir. ICSI için spermin dölleme kabiliyeti önemli olmasa da erkeğin embriyoya genetik katkısının kalitesi önemlidir ve hatta erkek kısırlığı vakalarında DNA hasarı olma olasılığı daha yüksek olduğundan sperm hazırlığı daha da önemli hale gelmektedir.

Hasarlı DNA taşıma riski daha yüksek olan ölü spermlerin ayrılması açısından ICSI’de sperm seçimi de önemlidir. IMSI adı verilen bir yöntemle özel bir mikroskop altında şekilsel açıdan daha üstün spermin seçilerek enjekte edilmesi, tedavinin maliyetini artırsa da ICSI’nin başarısını olumlu olarak etkilemektedir.

Annelik Yolunda ekibi olarak mutlu günler dileriz! 

Kaynaklar:

  1. https://www.toppr.com/ask/question/what-is-microinjection/
  2. https://www.neetprep.com/question/30247-Microinjection-suitable–Injecting-ovum-sperm-IVF-Transforming-animal-cells-Injecting-small-sized-drug-particles-neurons-Conferring-antibiotic-resistance-certain-strain-bacteria?courseId=8
  3. https://www.drgururpolat.com/en/in-vitro-fertilization/what-is-microinjection-to-whom-is-it-applied/

Görsel Kaynak: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/isik-masa-iceride-is-5827287/