Obezite, kalp hastalığı, inme, tip 2 diyabet ve kanser dahil olmak, erken ölüme neden olan hastalıkların birçoğu ile ilişkilidir. Yapılan araştırmalar son 20 yılda obezite birey sayısını karlanarak artmış olduğunu göstermektedir. İlk olarak 2005 yılında önerilen protein kaldıraç hipotezi (PLH), obezitenin nedeni için bir teori olarak ortaya atılmış ve vücudun protein tüketimi ihtiyacı karşılanmazsa, yağ ve karbonhidrat tüketiminin arttığını, tokluk sinyallerini azalttığını ve gıda alımını artırdığını göstermiştir. Ayrıca araştırmalar, proteinden gelen enerji yüzdesi düştükçe obezite oranlarının arttığını da ortaya çıkartmıştır. Annelik Yolunda ekibi olarak bu yazımızda protein ağırlıklı kahvaltının obeziteye karşı etkili bir öneme yöntemi olabileceğini sizler için derledik.

Beslenme Düzenine Protein Eklemek
Yapılan bilimsel araştırmalar, aşırı işlenmiş beslenmeye maruz kalan yetişkin hastaların, işlenmemiş beslenmeye göre daha fazla karbonhidrat, yağ ve toplam enerji aldıklarını keşfetmiştir. Bunun sonucu olarak da bu bireylerin kilo artışının normalin üstünde olduğu bulunmuştur. Yüksek oranda işlenmiş gıdaların ve düşük protein alımının sağlık üzerindeki etkilerini anlamak, obeziteyi önleme stratejilerini iyileştirebilir. Son zamanlarda araştırmacılar, protein alımı ve obezite arasındaki ilişkiyi anlamak için nüfus sağlığı verilerini analiz etmektedirler. Günün ilk öğününde daha düşük protein alımı ile gün boyunca daha yüksek genel gıda alımı arasında bir bağlantı burada keşfedilmiştir.
Protein Alımının Genel Diyet Üzerindeki Etkisi
Araştırmacılar, Avustralya İstatistik Bürosu’nun 2011-2012 Ulusal Beslenme ve Fiziksel Aktivite Anketinden yaş ortalaması 46.3 olan 9.341 kişiden şu veriler alındı:
- Protein, karbonhidrat, yağ, lif ve alkolden kalori alımı
- Gıda tüketim zamanı
- Vücut kitle indeksi (VKİ)

Ortalama enerji alımı 2072 kalori iken besin değerleri ise şu şekilde elde edildi:
- %18.4 protein
- %43,5 karbonhidratlar
- %30.9 yağ
- %2,2 lif
- %4,3 alkol
Veriler kafanızı karıştırmasın zira buradan hareketle araştırmacılar, enerji alımını ve tüketim zamanını karşılaştırarak, günün ilk öğünlerinde daha az protein tüketenlerin sonraki öğünlerde daha yüksek kalori alımına sahip olduğunu tespit etmişlerdir.
Araştırmacılar, protein alımı azaldıkça, “protein seyreltmesi” olarak bilinen durumda yağ, karbonhidrat, şeker ve alkolden gelen enerjinin arttığını bu çalışmalar ile ortaya koymuşlardır. Ayrıca, ilk öğünlerinde daha az protein tüketenlerin gün boyunca daha fazla işlenmiş gıdaları tükettiklerini de belirtmişlerdir.
Çalışmanın yazarı ve Avustralya Sidney Üniversitesi’nde Beslenme Ekolojisi Kürsüsü başkanı Prof. David Raubenheimer, bu konu hakkında “Çalışmamız, özgür yaşayan insanlarda, günün erken saatlerinde düşük proteinli öğünler yemenin, protein kaldıracı yoluyla aşırı enerji (yağ ve karbonhidrat) tüketimine yol açtığını gösteriyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. Buradan hareketle düşük proteinli kahvaltı yapan insanlar sonraki öğünlerinde daha yüksek proteinli öğünler seçme eğiliminde olsalar da düşük proteinli başlangıcı tam olarak telafi edemezler.

Protein Eksikliği ve Aşırı Yeme
Araştırmacılar, insanların neden yüksek oranda işlenmiş gıdaları tüketmeye yatkın olduklarını birçok faktörün açıklayabileceğini belirtti. Bunlar şunları içerir:
- Tat- Lezzet
- Ucuz Fiyat
- Kolaylık
- Pazarlama
- Halk Sağlığı Politikasına müdahale eden kurumsal siyasi faaliyetler
Yılın başlarında yapılan bir araştırma, daha az hayvansal protein ve daha yüksek seviyelerde kompleks karbonhidrat içeren diyetlerin uzun vadeli sağlık ve yaşam süresi için en faydalı olduğunu ileri sürdü. İşlenmiş gıdalara olan rağbet doğal gıda tüketimini azaltması aşırı yeme ile sonuçlanmaktadır. Nitekim protein içerikli olduğu belirtilen paket gıdalar nispeten vücudun ihtiyacı olan besinleri karşılamakta yetersiz kalmaktadır.
Yeterli oranda proteinle beslenmeyen bireylerin beslenme düzeninde doğru oranda karbonhidrat ya da yağ tüketiminin olmadığını göstermiştir. Sadece bununla sınırlı olmayarak tüketilen fast – food yiyeceklerde de burada önemli bir role sahip olmaktadır. Her ne kadar protein olarak desteklenmiş de olsa fast food tüketimi kısa süreli bir doygunluk sağlamın yanında aynı zamanda zararlı şekilde karbonhidrat ve yağ tüketimi meydana gelir. Bu da bireyin sonraki öğünlerinde fazla yemelerine ya da günlük öğün sayısını arttırmasına neden olmaktadır.

Egzersiz ile Desteklemek
Protein içerikli kahvaltının aşırı yemeye bağlı obezite karşısında etkili bir yöntem olduğunu net bir şekilde anladık. Peki egzersiz? Elbette her alanda olduğu gibi burada da düzenli egzersiz yapmak son derecede önemlidir. Düzenli egzersizi hayatınızda her zaman bir rutin olarak uygulamaya dikkat etmelisiniz. Sadece obeziteye karşı önlem almakla kalmaz aynı zamanda kalp damar sağlığınızı da çok iyi bir şekilde koruma altına almış olursunuz.
Metabolizmanızın çalışma faaliyetlerine göre uzmanınızla belirleyeceğiniz egzersiz düzenine göre spor yapmanız durumunda hem mental hem de fiziksel anlamda kendinizi çok daha sağlıklı hissedebilirsiniz. Annelik Yolunda ekibi olarak bugün sizinle protein destekli kahvaltının obeziteyi önleyebileceği hakkında yapılan çalışmaları irdeledik. Bu bağlamda her zaman bilimsel çalışmalar ışığında beslenme ve yaşam düzeninize dikkat ederek daha sağlıklı ve mutlu olabileceğinizi unutmayın. Her anlamda sağlıklı ve huzurlu vakitler dileriz 😊
Kaynaklar:
- https://www.cdc.gov/obesity/data/adult.html
- https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/CIR.0000000000000973
- https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1467-789X.2005.00178.x
- https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/oby.22520
- https://www.cell.com/cell-metabolism/fulltext/S1550-4131(19)30248-7?_returnURL=https%3A%2F%2Flinkinghub.elsevier.com%2Fretrieve%2Fpii%2FS1550413119302487%3Fshowall%3Dtrue