Hepimiz düzenli spor yapmak, yeterli uyumak, dengeli beslenmek, sosyal hayattan geri kalmamak ve iyi bir psikolojiye sahip olmak istiyoruz, fakat günlük hayatın yoğun temposu bunların hepsini birden yapmamıza izin vermeyebiliyor. Bazen de yoğunluğumuzu bir bahane olarak kullanıp kendimizi sağlıksız ve düzensiz bir yaşam biçimine itebiliyoruz.
Ajandanız ne kadar dolu olsa da hayatınızda sağlıklı alışkanlıklara yer açabilirsiniz! İşte yoğun bir tempoda bile sağlıklı ve düzenli bir yaşam biçimine sahip olmanızda size yardım edecek birkaç ipucu!

Kendinize Karşı Samimi Olun!
Kendinizi tanımak demek nasıl daha sağlıklı yaşayabileceğinizi de öngörebilmek demektir. Daha sağlıklı olmak adına size uygun olmayan bir diyet ya da bir egzersiz programını uygulamaya çalışmayın. Belki kağıt üstünde çok ideal görünseler de sizin için iş görmüyorsa ya da hayatınızı çok kısıtlıyorsa size keyif vermekten çok uzakta demektir. Öncelikle kendinize karşı samimi olun. Örneğin, hangi besinlere neden yöneldiğinizin farkına varın; hatta gerekirse bir beslenme günlüğü tutun. Kendinizi yargılamadan neye ihtiyacınız olduğunu fark ederseniz, bu bilgiyi kendi yararınıza kullanarak kendinize daha uygun bir planla yola devam edebilirsiniz.
Rutinden Korkmayın!
Rutin, sanki yapmak istemediklerinizi hayatına mecburen dahil etmeniz gerektiği gibi bir anlam taşıdığından kulağa sıkıcı gelebilir, ancak zaman zaman, örneğin, tatildeyken esnetebileceğiniz bir rutin, hayatınızı düzenli kılmanız için en büyük yardımcınızdır. Günlük, küçük değişikliklerle işe başlayın. Ardından bunların size kendinizi nasıl hissettirdiğini gözlemleyin ve bunları alışkanlıklara dönüştürerek hayatınızda daha büyük değişimlere yol açın. Hem keyif aldığınız hem de size kendinizi verimli ve iyi hissettiren bir rutine bağlı kalmak, sağlıklı alışkanlıklarınızı tutarlı kılmak adına çok faydalıdır.

Kendinize Zaman Ayırın!
Nasıl ajandanızı doldururken birçok kişiye yer veriyorsanız, ajandanıza kendi isminizi not alırken de asla suçluluk duymamalısınız çünkü siz hayatınızdaki diğer önceliklerinden daha önemlisiniz. Kendinize ayırdığınız bu sürenin çok uzun olmasına da gerek yok. On beş, yirmi dakikalık bir zaman dilimi bile kendinizi nasıl hissettiğinizi fazlasıyla değiştirebilir!
Sınırlar Koymayı Öğrenin!
Öncelikle gereğinden fazla yoğun bir temponun övünülecek bir durum olmadığını unutmayın. Kendinizi kaybedeceğiniz kadar dolu bir takvime sahip olmak istenen bir şey değildir. Eğer zamanınızı ve enerjinizi sürekli başkalarına ayırıyorsanız sınırlar koymayı öğrenmenin vakti gelmiş demektir. Karşınızdakini kırmadan “hayır’” demeyi öğrenerek takviminizi biraz olsun boşalttığınızda, hem sağlıklı alışkanlıklara daha fazla vakit ayırma hem de anı yaşama fırsatınız olacak.

Acil Durum Planınız Olsun!
Bazen sağlıksız alışkanlıklara yönelmenizin nedeni kendinizi yalnız hissetmeniz olabilir. Örneğin, televizyon karşısında abur cubur tüketmek, internetten ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almak ya da saatlerce sosyal medyadan çıkamamak gibi… Bu zararlı alışkanlıklarınızdan vazgeçmek için bir acil durum planı yapabilirsiniz. Hayatınızı sağlıklı bir biçimde sürdürmenizde size destek olacak fiziksel ya da zihinsel aktivitelerin listesini yapın. Kendinizi ne zaman yalnız hissetmeye başlarsanız bunlardan birini mutlaka uygulayın. Örneğin, size açık havada yürüme bahanesi yaratan bir işi halletmek, dolabınızın bir çekmecesini düzenlemek gibi… Ancak seçtiğiniz bu işler sizin için gerçekten rahatlatıcı aktiviteler olmalı.
Annelik Yolunda ekibi olarak, bu yazımızda sizlere yoğun iş temposundan biraz da olsa kaçabilmenin önerilerini sunduk. Kendinize ve sağlığınıza dikkat etmenizi temenni eder, mutlu günler dileriz!
Kaynaklar:
- https://timesofindia.indiatimes.com/life-style/health-fitness/fitness/how-to-pace-your-workouts-and-rest-your-body/articleshow/72070201.cms
- https://www.adventhealth.com/blog/pick-your-pace-walk-and-run-your-way-whole-health
- https://www.niddk.nih.gov/health-information/weight-management/keep-active-eat-healthy-feel-great